Alopesi Areata farkındalığı, hastaların tedaviye uyumunu arttırıyor
Eylül ayı, Alopesi Areata (saçkıran hastalığı) Farkındalık Ayı olarak kabul ediliyor. Kozmetoloji ve Dermatoloji Akademisyenleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Server Serdaroğlu, alopesi areata hakkında topluma doğru bilgilendirme yapılmasının hastaların sosyal hayatta rahatsız hissetmelerinin önüne geçebileceğini vurguluyor.
Alopesi areata (saçkıran) saçlı deriyi, kirpikleri, sakalları ve kıl çıkışı olan tüm vücut bölgelerini etkileyebilen, etkilediği bölgedeki kıllarda dökülmeye sebep olan, kronik bir hastalık. Saç dökülmesi yamalar şeklinde olabileceği gibi, tüm saçın, kaşların, kirpiklerin veya tüm vücut kıllarının dökülmesi şeklinde de görülebiliyor. Alopesi areata, bağışıklık hücrelerinin, kendi kıl kökü hücrelerine saldırması sonucu gelişen otoimmün bir hastalık olarak tırnaklarda da şekil bozukluğuna neden olabildiği gibi, yol açtığı kozmetik sorun nedeniyle kişinin yaşam kalitesini önemli ölçüde etkiliyor.
Dünyada alopesi areata ile yaşam boyu karşılaşma riskinin tahmini olarak %1,7-%2 olduğunu, ülkemizde de aynı oranda olabileceğinin varsayıldığını ifade eden Kozmetoloji ve Dermatoloji Akademisyenleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Server Serdaroğlu, alopesi areata ile ilgili aşağıdaki bilgileri paylaşıyor: “Alopesi areata, otoimmün yani bağışıklık sisteminden kaynaklanan bir hastalık. Sebebi tam olarak bilinmese de ailede öyküsü olanların alopesi areata sorunu ile karşılaşma oranı daha yüksek. Otoimmün hastalıklar, kişinin kendi bağışıklık sisteminin kendi dokularına karşı olan toleransını kaybetmesi sonucu görülen hastalıklar ve alopesi areata, vitiligo, atopik dermatit, otoimmün tiroid hastalıkları gibi diğer otoimmün hastalıklarla birliktelik gösterebiliyor. Hastalığın tanısı için öncelikle hastadan detaylı bir öykü alınması (saç dökülmesinin ne zaman ve nasıl başladığı, hangi bölgelerde olduğu, daha önce benzer şekilde saç dökülmesi olup olmadığı, ailede alopesi areata geçmişi olup olmadığı, başka bir şikayet olup olmadığı, vb.), daha sonra ise detaylı bir fiziksel muayene gerekiyor”.
Alopesi areata tanısı alan kişi mutlaka dermatoloji uzmanlarınca takip edilmeli
Saçkıran yani alopesi areata tanısı alan hastaların dermatoloji uzmanı tarafından takip edilmesi gerekiyor. Hastalar detaylı olarak muayene edildikten sonra hastalığı tetikleyebilecek faktörler sorgulanıyor. Eşlik edebilecek hastalıklar açısından hastalar tetkik ediliyor ve sonuçlara göre uygun tedavi düzenleniyor. Alopesi areata hastalarının, konunun uzmanı olan dermatoloji hekimine başvurmaları ve rutin takiplerine devam etmeleri önemli.
Prof. Dr. Server Serdaroğlu alopesi areta tedavisi hakkında şunları söylüyor: “Verilen tedaviler daha çok hastalığın aktifliğini ve ilerlemesini durdurmaya ve saçların çıkmasını sağlamaya yöneliktir. Hastalığın yaygınlığı, aktivitesi ve hasta özelliği göz önünde bulundurularak tedavi planlanır. Birinci basamak tedavi yaklaşımı yerel tedavilerdir. Daha yaygın hastalıkta ve yetişkinlerde sistemik olarak kullanılan bağışıklık düzenleyici ilaçlar kullanılmaktadır”.
Prof. Dr. Server Serdaroğlu, alopesi areatada saçların ne yaygınlıkta etkileneceği, tekrar ne zaman çıkacağı veya tekrar dökülüp dökülmeyeceğinin öngörülemeyeceğine dikkat çekiyor: “Bu nedenle hastanın verilen tedaviye uyumuna, hastalığın yaygınlığına ve eşlik eden diğer unsurlara bağlı olarak tedavi süresi değişebilir”.
Alopesi areata bulaşıcı bir hastalık değil
Prof. Dr. Server Serdaroğlu, alopesi areatanın toplumsal hayatta karşımıza çıkabilen ve hastaları ciddi anlamda etkileyebilen bir hastalık olduğunun altını çiziyor: “Alopesi areata, hastaların psikososyal durumunda, özgüvenlerinde ve diğer insanlarla olan sosyal ilişkilerinde ve günlük aktivitelerinde olumsuz etkilere yol açabilir. Hastalık toplumsal inanışın aksine bulaşıcı değildir. Alopesi areata hastalığı hakkında topluma doğru bilgilendirme yapılmasıyla hastaların sosyal hayatta rahatsız hissetmelerinin önüne geçilebilir. Ayrıca hastaların doğru bilgilendirilmesi, tedavi sürecinin anlatılması ve hastalıkla ilgili farkındalığın sağlanması hem tedaviye uyumu arttırır hem de hastaların bu süreci daha sağlıklı sürdürmesini sağlar.”
Lilly İlaç Medikal Direktörü Dr. Levent Alev, Dünya Alopesi Areata Farkındalık Ayı kapsamında alopesi areata hakkında toplumun doğru bilgi sahibi olmasının büyük önem taşıdığını belirterek “Lilly olarak 146 yıldır dermatolojinin de içinde bulunduğu pek çok terapötik alanda yaşamı iyileştirme amacımızla çalışmaya devam ediyoruz” ifadelerini paylaştı.
İlgili Kişi
Ceren Moral Aru
Bordo PR
0533 921 43 53
cerenm@bordopr.com
Lilly İlaç hakkında
Tüm dünyadaki insanların yaşamlarını iyileştiren ilaçlar yaratmak için, insana verilen değeri keşif ile birleştirmek amacıyla 1876 yılında ABD'de kurulmuş olan Lilly, 146 yıllık güçlü bir mirasa sahiptir. Dünya çapında 36.000'den fazla çalışanı olan Lilly'nin 7 ülkede üretim tesisi bulunmakta ve ürünleri 120 ülkede pazarlanmaktadır. Araştırma ve geliştirme alanında yaklaşık 8.600 çalışanı ve 7 ülkede Ar-Ge merkezi bulunan Lilly, 55'ten fazla ülkede klinik araştırmalar yürütmektedir. Lilly, Türkiye'deki faaliyetlerine 1950'lerde, ürünlerinin bir Türk şirketi ortaklığında üretilip dağıtılmasıyla başlamış, 1993 yılında bu çalışmalarını Lilly İlaç Ticaret Ltd. Şti. çatısı altında toplamıştır. O tarihten bu yana Lilly, Türkiye'de, endokrinoloji (diyabet, osteoporoz), merkezi sinir sistemi hastalıkları, onkoloji, dermatoloji (psoriasis, atopik dermatit, alopesi areata), romatoloji (romatoid artrit, psöriyatik artrit, aksiyel spondiloartrit), migren ve erkek sağlığı alanlarında çeşitli ürünlerini Türk tıbbının kullanımına sunmaktadır. www.lilly.com.tr, www.facebook.com/LillyTurkiye